Kanaat Önderi Mehmet Kahraman’dan TMO’nun Alım Fiyatlarına Tepki

Tarım Mahsulleri Ofisi (TMO) 2024 yılı hububat alım fiyatlarını açıkladıktan sonra çiftçiler, fiyatların beklentilerin altında kalması nedeniyle tepki gösterdi. STK’lar ve üreticilerden gelen tepkilerin ardından, Mardin’in ileri gelen kanaat önderi ve çiftçilerinden Mehmet Vecdi Kahraman, alınan karardan bir an önce geri dönülmesini gerektiğini dile getirdi.

“Çiftçiye ‘bu işi yapma’ demekten başka bir anlam taşımıyor”

Mardin halkının mısır sezonunda yaşadığı maddi kayıpların ardından açıklanan buğday fiyatlarıyla yeni bir hayal kırıklığı daha yaşadığını ifade eden Kahraman, “Mezopotamya’nın bereketli topraklarında yaşayan ve üreten çiftçilerimiz, buğday hasadında canla başla çalıştığı şu günlerde, pazara götürdükleri buğdayın emeklerinin karşılığını verecek bir fiyatta olmadığını görüyor. Mardin halkı, mısır sezonunda yaşadığı maddi kayıpların ardından açıklanan buğday fiyatlarıyla yeni bir hayal kırıklığı daha yaşadı. Cinsine göre kilosu 9 ile 10 lira arasında değişen ve üstelik ödemesi 45 gün sonra yapılacak olan buğday fiyatları, üretim maliyetlerini karşılamaktan uzak. Bu durum, çiftçilerin büyük bir zorluk içinde olduğunu gösteriyor. Ülkemizin resmi enflasyon oranı yüzde 75’i aşmışken, çiftçilerimiz yüksek enflasyon ortamında tohum, gübre, elektrik, ilaç, traktör, ekipman, mazot ve işçilik bedellerini karşılamaya çalışıyor. Tüm bunlar karşılandıktan sonra çiftçimiz borçlu çıkıyor. Yüksek elektrik borçları hariç, maliyetin neredeyse satış fiyatına dayandığı buğdaya 9 lira fiyat biçmek, çiftçiye ‘bu işi yapma’ demekten başka bir anlam taşımıyor. Çiftçinin sulama için kullandığı elektrik, çiftçiyi zor durumda bırakmak için bir sopa haline getirilmiş durumda. Kırsaldaki köylerimizde günlük 8 ile 10 saat arasında rutin elektrik kesintileri yaşanıyor ve bu kesintiler gündelik hayatın bir parçası haline gelmiş durumda.” dedi.

“Çiftçilerin Yoluna Taş Koyan Buğday Fiyatları, Üretimi Zorlaştırıyor”

İnsanların atalarından devraldıkları bu topraklarda huzur ve refah içinde yaşamak istediğini belirten Kahraman, “ 21. yüzyılda, her şeyin elektrik gücüne bağlı olduğu bir dünyada, insanları temel ihtiyaçlarını karşılayamayacak duruma getirmek, evleri karanlığa mahkûm etmek, çiftçinin üretim yapmasının önünü kapatmak, ülke anayasamızda geçen ‘güçsüzleri, güçlüler karşısında koruyarak, gerçek eşitliği yani sosyal adaleti ve toplumsal dengeyi sağlamakla yükümlü’ sosyal ve hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmıyor. Özetle, üretmek, ülkesini kalkındırmak ve kendi geçimini sağlamak isteyen çiftçilerin bu amaçları engelleniyor. Çiftçilerin önünü açmak, onları desteklemek, kolaylıklar ve imkanlar sağlamak gerekirken, neredeyse onların yoluna taş koyan, emeğini hiçe sayan bu fiyatlar ve ödeme şartları, çiftçiliği gayri resmi yasaklamaktan başka bir anlama gelmiyor. Eğer amaç buysa, gerçekten de yasaklayarak çiftçinin umudunu tek seferde kesmekte yarar var. Çünkü her yıl bu azabı yaşayan çiftçimize bu kadar eziyet etmenin bir sınırı olmalı. İnsanlarımız, atalarından devraldıkları bu topraklarda huzur ve refah içinde yaşamak istiyor. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde üreticiye verilen değeri görmek istiyorlar. Çok mu şey istiyorlar?” açıklamasında bulundu.