Süryani Demokratik Birliği: “Tuma Çelik kadın hayatını ve onurunu hiçe saymıştır”

Seçim çalışmaları sırasında düzenlenen dernek toplantısına katılan bir kadına tecavüz ettiği iddia edilen HDP Mardin Milletvekilinin partisinden ihraç edilmesinin ardından tepki sürürken Milletvekiline bir tepki de Süryani Demokratik Birliği verdi.

Süryani Demokratik Birliği yaptığı açıklamada, “Geçtiğimiz günlerde TBMM HDP üyesi Tuma Çelik’in yarattığı skandal Türkiye gündemine oturdu. Bir milletvekiline yakışmayan bu çirkin olay haklı olarak Türkiye medyasında yoğun olarak ele alındı ve alınmaya devam etmektedir. Tuma Çelik kadın hayatını ve onurunu hiçe sayarak insanlık dışı bir harekette bulunmuştur. Bu doğrultuda Tuma unsurunun insanlığa karşı yapmış olduğu suçu şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz. Söz konusu mağdur kadına karşı işlediği suçtan dolayı da ilgili makamları göreve çağırıyoruz. Ne yazık ki, Tuma Çelik Türkiye medyasında altı çizilerek Süryani temsilcisi olarak gösterilmeye çalışılmıştır. Tuma unsurunun Süryani olması onun Süryani temsilcisi olduğu anlamına gelmemektedir. Tuma Çelik son seçimlerde HDP tarafından aday seçildi ve HDP oylarıyla TBMM’ne girdi. Süryanilerin durumunu tanıyan herkes bilir ki Süryaniler Mardin’de bir milletvekili çıkaracak nüfus potansiyeline sahip değildirler. Dolayısıyla Tuma unsurunun sorunları üye olduğu ve onu meclise çıkaran partiyi bağlar ve Süryanileri değil. Nasıl ki her TBMM üyesinin hatası Türk milletini bağlamıyorsa Tuma’nın hataları da Süryanileri bağlamamaktadır. Bu temelde meydana gelen skandalın altı çizilerek bir Süryani temsilcisi olarak lanse edilmesi bizi derinden üzmüştür. Süryani sorunu Osmanlı’dan günümüze kadar gelen ciddi bir konudur. Süryaniler her dönemde devletleriyle uyumlu bir şekilde yaşamışlardır. Süryaniler sadece Türkiye’de değil, yaşadıkları bütün ülkelerde demokratik hukuk çerçevesi dışında hiçbir faaliyette bulunmamışlardır. Herkes bilmelidir ki, Süryani sorunu ve temsili Tuma ve benzeri unsurların güdümünde olacak kadar basit değildir. Özellikle de Tuma ile Süryaniliğin bağdaştırılması tarafımızca kesinlikle kabul edilemez bir durumdur. Bir bireyin hatalarını bir topluma mal etmek hiçbir demokratik anlayışa sığmaz. Ortada bireysel bir skandal var, gerekeni de ilgili makamların yapacağına inanıyoruz. Bu temelde BM Insan hakları Evrensel Beyannamesinde yer aldığı gibi herkesi kadın haklarına karşı saygılı olmaya çağırıyor, Süryani toplumuna karşı da bu skandaldan dolayı önyargılardan kaçınmaya davet ediyoruz.” denildi.